11 Ağustos 2009 Salı

Silifkenin Tarihi Yerleri-2

SİLİFKENİN TARİHİ YERLERİ 2
AYA TEKLA ........................KÜLTÜR EVİ............Demircili Anıt Mezar

KARAKABAKLI ...........................TAŞ HAN...........CENNET ÇÖKÜPĞÜ

AYA TEKLA
Taşucu yolu üzerinde 4. Kilometreden sağa dönülüp bir km gidildiğinde Hıristiyanlığın en eski ve en önemli merkezlerinden biri olan Meryemlik'e varılır. Meryemlik'in tarihi Azize Tekla'nın buraya gelişi ile baslar. Isa Peygamber'in havarilerinden St. Paul'ün vaazlarından etkilenen 17 yaşındaki Tekla kendini Hıristiyanlık dinine adar. St. Paul'ün bu değerli öğrencisi Konya ve Yalvaç'ta Hıristiyanlığı yaymak için propaganda yaparken paganların baskılarına maruz kalıp, öldürüleceğini öğrenince kaçıp Seleukia'ya gelir ve sonradan kiliseye çevrilen bir mağara da saklanır. Sığındığı mağaradan yöredeki insanlara çok tanrılı dine karşı Hıristiyanlık inancını yayarken mucizeler yaratarak hastaları da iyileştirir. Yine öldürüleceği bir sırada bu mağara da kaybolduğuna inanılır. Aya Tekla'nin içinde yaşadığı mağara onun kayboluşundan sonra Hıristiyanlarca kutsal sayılmış; ta ki bu din I.S. 313 yılında serbest bırakılıncaya kadar gizli bir ibadet yeri olarak kullanılmıştır.Bu mağara daha sonra IV. yy'da kiliseye dönüştürülmüştür. Hıristiyanlığın resmen kabulünden sonraki dönemlerde birçok yapı ile bezenen Meryemlik'te Mağara Kilisesinden başka, bu mağaranın üzerinde bugün sadece apsisinin bir bölümü ayakta kalan Azize Tekla Kilisesi; imparator Zenon tarafından Aya Tekla'ya ithafen yaptırılan kilise ile Kuzey Kilise; hamam, birçok sarnıç, mezarlıklar ve şehir suru kalıntıları günümüze kadar gelmiştir.
DEMİRCİLİ
Silifke - Uzuncaburç Karayolunun 7. kilometresinde, antik imbriogon şehrinin soylularına ait tek ve çift katlı anıt mezarlar vardır. Dört tanesi hemen yol kenarında bulunan anıt mezarlar İ.S. II. yy Roma dönemi kalıntılarıdır.
KARAKABAKLI
Karadedeli'nin kuzeyinde ve 7 km mesafededir. Geniş bir alana yayılmış büyük bir şehir kalıntısı vardır. Antik kentin içinden geçen taş döşeme yol üzerindeki erken Bizans dönemine ait şehir giriş kapısı ile yolun iki yakasındaki evler ve kiliseye ait kalıntılar görülebilir.
CENNET ÇÖKÜĞÜ
Bir yeraltı deresinin kimyasal erozyonla tavanın çökmesi sonucu meydana gelmiş büyük bir çukurdur. Elips biçimdeki ağız kısmı çapları 250m ve 110m olup derinliği 70 metredir. Çökük tabanın güney ucunda 200m uzunluğunda ve en derin noktası 135m olan büyük bir mağara girişi ve bu mağaranın ağzında küçük bir kilise vardır. Kilisenin giriş kapısı üzerindeki dört satırlık kitabede, bu kilisenin V.yy'da Paulus adında dindar bir kişi tarafından Meryem Ana'ya ithafen yaptırılmış olduğu yazılmaktadır. Cennet çöküğünün içine her biri oldukça geniş 452 basamaklı taş bir merdivenle inilir. Kiliseye 300. basamakta varılır. Kiliseden sonra mağaranın bitim noktasında mitolojik bir yeraltı deresinin sesi duyulur.

Sayfa 1..... Sayfa 2......Sayfa 3
UÇAN Blogları

Hiç yorum yok: